Archive for Ekim, 2009

Merhaba

Biraz kişisel blog yazmayı bırakayım, hayatın temposu birden değişti olanları size zaten anlatmıştım…Bir süre içinde pek çok şey gerçekleşti.İster gerçek hayat olsun ister sanal hayat olsun pek çok şey yaşandı…

Kişisel yazmadan edemeyeceğim, çok özledim ya!Nasıl alışacağım ben bu hasrete?!Her gün telefonla görüşsek, 3 günde bir internet kafeden kamera ile görüşsek bile onlara dokunmak bile ayrı bir güzellik.Kendimi kitap okuyarak aldatıyorum şimdilik…

windows-722 Ekim’de Windows 7 çıkacaktı, çıkmışta.Her ne kadar çok denemek istesemde, yazın yeni bir bilgisayar alıp ona kuracağım(ki kurulu gelicek Win 7).O zamana kadar servis pakedide çıkar büyük ihtimal.

Bu sıralar pek çok blogunda Dmoz kaydı onaylanmış, dedim bende kayıt yaptırayım şu Dmoz’a hadi hayırlısı bakalım bekleyip göreceğiz kabul edilip edilmediğimi.

Şu anki temayı gitmeden önce atmıştım sisteme, görseller filan hazırdı fakat, ana sayfa hata veriyordu, kodları düzenledim ve yayına aldım.Üst kısım ve sidebardaki kutuları nasıl düzelteceğim bilmiyorum ama yinede idare edeceğiz böyle.

Yazıyı bitirdikten sonra hepinize 1-2 yorum bırakacağım, affedersiniz artık pek çok kardeşime haftalardır yorum gönderemedim, zaten tahminimce şu an pek yazı yazılmamıştır, çok işim olmaz :D

Şimdilik güle güle, hoşçakalın ;)

Ben ve Rüyalarım

Okullar açılalı bir hafta oldu ve ben çok kötüyüm.Mizanger‘ede bir yorum yapmıştım bu konu ile ilgili.Her halde ailemi çok özlediğimden…

3 hafta önce Pazar günü, evdeyken gece 3 saat ben kan ter içinde kalktım.Gördüğüm rüyada 5-6 dakikalık bir şey.Bir yere not aldım iyiki, yoksa unutuyorum.Yıl 2050′lerde Lüleburgaz çok büyümüş gelişmiş ki, en büyük şehirlerden biri olmuş.Ben sabah uyanmışım elektronik bir yataktan P: dışarı çıkmışım sözde o da ne?!Gökyüzü kıpkırmızı!Etrafta hortumlar, bulutlar insanlar koşuşturuyor.Bunun anlamı ney, kıyamet.

Ben kaçarken bir hortum beni yakalamış ve ben parçalara ayrılmışım, tamda o sırada uyanmışım işte.Yine Pazar, yine buna benzer bir rüya.Bu sefer yeni şehrimdeydi rüyam.Annemde yanımdaydı, camdan bakmıştım, gene uyanmıştım, yıllar çok ilerlemiş değildi, gökyüzü yine aynı şekildi kırmızı fakat bu sefer etrafta koşuşan insanlar yok.Sokağın ortasında bir adam vardı pamuk beyaz tenli, sakalı vardı, saçları yavaş yavaş beyazlamış, zayıftı, kıyafetide Hz. Muhammed’in zamanındaki Arabistan kıyafetleri.İlahi söylüyordu ve sonradan ben Muhammed’im diyordu.O ara uyandım bende.Gözüme tek bir uyku girmeden derse girdim, çok korkuyorum.Biraz sonrada gideceğim zaten bye bye.

Son Üç Haftamın Özeti

muzik120 gün sonra, tekrardan yazı yazmanın sevinci içerisindeyim sevgili okurlarım.Sizin yazılarınızı takip ettim fakat kendi bloguma hiç yazı yollayamadım.Hepiniz beni unutmuşsunuzdur fakat ben sizi unutmadım.Murat kardeş, memleketinde neler yaptığını anlatmış, patili Çiğdem kardeş, 5 yıllık sevgilisinden evlilik teklifi almış, Esra kardeş kayıp çocuklara üzülmüş, Aytekin kardeş ise ortak kaderimizi paylaşmış.Ben hepinizi gördüm dostlar ama, siz beni göremediniz.

Yok olduğum süre boyunca, internete girme olanağım oldu fakat, içimden hiç yazmak gelmedi.Hatta ciddi ciddi blog yazmayı bırakmayı bile düşündüm.Bir ara blogu kapattım.Tema upload ettim fakat hep sıkılıp, vazgeçtim.Bu işler emek istiyor, sabır istiyor ama ben bunu başaramıyorum.Neyse bir süre daha burdayım, yine sizi sıkacağım.

Neyse en başa dönelim.Bayram arifesi, köye gittim.Gezdimde gezdim.Özlemişim herkesi.Gerçekten köy bana ilk defa yaradı.Gerçekten ilk defa köyden mutlu ayrıldım.Bayram sabahı herkesin eli öpüldü, anneannemin babaannemin komşularınında bayramları kutlandı.Lüleburgaz’dakileride gitmeden önce kutlamıştık.Mezarlığa gittik.Dedelerimi gerçekten çok özledim.

Neyse geri döndük filan, bir hafta hiç bir şey yapmadım.3 gün önce vardım işte.Yurda gittim.Odamızda, Mert, Semih ve Mustafa diye üç çocuk var, gerçekten onlara kanım ısındı.Çok sevdim onları.Bu işin biraz eğlenceli olabileceğini anladım bir anlamda.

Yurt ortamı eğlenceli fakat, yemekler pek hoş değil.Katlanacağız artık, okumak için her zorluğu göze almak gerekiyor.İnternet cafe bulana kadar canım çıktı.Hocalar liseme göre çok fazla sert değil.Sınıf 26 kişi.Hocalarla kolay uyum sağlarım gibi geliyor.Allah hayırlısını nasip etsin artık gelecek için.

Niye müzik ile ilgili bir resim koyduğumu merak etmişsinizdir.Çünkü 5-6 gündür aklımda her zaman, Marija Serefoviç’in “Molitva” adlı şarkısı dönüyor geçiyor.Güzelde bir şarkı olsa hani.İnşallah kurtulurum bu durumdan.Bir kaç gün sonra görüşmek üzere hoşçakalın kankiler ;)

CSS